Ekim Geçidi Sergileri 23. Yılında: Cumhuriyetin 101. Yılını Sanatla Kutluyor

 

CUMHURİYETİN 101.YILI

EKİM GEÇİDİ BURSA

23.YIL DİSİPLİNLER ARASI SERGİSİ

15- 22 EKİM 2024

DEVLET GÜZEL SANATLAR GALERİSİ – HEYKEL / BURSA

Basın Bülteni

 


EKİM GEÇİDİ SERGİLERİ 23. YILINDA!

Cumhuriyetimizin 101. yılına gururla adım attığımız bu günlerde, Türkiye’nin en köklü sanat etkinliklerinden biri olan Ekim Geçidi Sergileri, 23. yılını kutluyor. 15-22 Ekim 2024 tarihleri arasında Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde sanatseverlerle buluşacak olan bu özel sergi, farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getirerek, sanatı ve Cumhuriyet’in değerlerini bir arada yaşatmayı hedefliyor. Sizleri de bu eşsiz sanat şölenine katılmaya davet ediyoruz.

Projenin Sahibi, Gülsün Erbil’in Mesajı:

Cumhuriyetimizin 101. yılını kutladığımız bu anlamlı günlerde, Ekim Geçidi sergilerinin 23. yılına ulaşmış olmanın gururunu taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923’te kazanılan büyük bir mücadelenin sonucu olarak doğmuş ve sanat, bu Cumhuriyetin en değerli kazanımlarından biri olmuştur. Sanatçılar olarak yaratıcı özgürlüğümüzü Cumhuriyet’e ve onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz.

Ekim Geçidi sergileri, çağdaş sanatın gücünü ve Cumhuriyet’in aydınlanma mirasını yansıtmayı amaçlayan bir platform olarak, her yıl çok sayıda sanatçının özgün eserlerini halkla buluşturuyor. Resimden heykele, seramikten video ve performans sanatlarına kadar geniş bir yelpazede disiplinler arası bu sergi, sanatseverlere her kuşaktan sanatçının eserlerini görme fırsatı sunuyor.

Dünya tarihinin ilk anti-emperyalist zaferlerinden biri olan Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Cumhuriyet, özgür sanat anlayışının temelini atmıştır. Bugün sanatçılar olarak özgün eserler üretebiliyorsak, bu Atatürk’ün açtığı yolda ilerlememiz sayesindedir. Çağdaş sanatın, toplumun ilerlemesinde ve aydınlanmasında ne kadar önemli bir rol oynadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Cumhuriyet’in 101. yılını onurla kutlarken, 23 yıl boyunca 30’dan fazla ilde ve ilçede düzenlenen Ekim Geçidi sergilerinin, toplumumuzu aydınlatan bir ışık olmayı sürdüreceğine inancım tam. Türkiye’nin her köşesinde sanatın yaygınlaşması, bu sergilerin en büyük amaçlarından biridir. Bir gün Atatürk ve Ekim Geçidi Müzesi’nin de hayata geçirilmesi ve bu müzenin sanatla taçlandırılması hayalimdir.

Bursa ayağını sanatçı Ayfer Demircioğlu‘nun organize ettiği bu anlamlı etkinlik 15-22 Ekim 2024 tarihleri arasında Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde ziyaret edilebilir. Tüm sanatseverleri bu özel etkinlikte bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz.

Sergi Detayları:

  • Tarih: 15- 22 Eylül 2024
  • Yer: Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Bursa
  • Açılış: 15 Eylül 2024 Salı Saat 18:00
  • Giriş: Ücretsiz

Daha fazla bilgi için:
İletişim: Ayfer Demircioğlu
E-posta: naimeayferyilmaz@hotmail.com
Telefon: +90 535 929 53 37

www.ekimgecidibursa.com

instagram : ekimgecidibursa

 

KATILIMCI SANATÇILAR:

AHMET ÖZOL AKİFE DEKELİ ARZU KARAYEL AYFER DEMİRCİOĞLU AYŞE CANAN OGAN AYŞE YURDALAN AYŞEGÜL ARCAN BAHRİ GENÇ BASRİ ERDEM BELKIS ŞENOĞULLARI BENAN ÇOKOKUMUŞ BERRİN BUZCULAR YILMAZ BİRGÜL ÖZÇELİKCİ TAŞÖREN BÜŞRA BİREL CENGİZ UĞUR CEYLAN MUTLU ÇİLER BELEN DARİA SHCHERBA DİLEK AYDEMİR ECE ERGÜZEL EDA ÇIĞIRLI EMEL UZUNER EVRİM SIRMALI FAİK AGAYEV FATİH BALCI FATOŞ ÇELEBİ KALPAK FEHİM HUSKOVİC FİGEN GÜRSOY GÜLSER AKTAN GÜLSÜN ERBİL HAKAN ARIKAN HALİM ÇELİKER HÜDANUR YILMAZ HÜSEYİN RÜSTEMOĞLU ILDAR AHMETVALİEV KAMER BATIOĞLU KEMAL TOPÇU MAHMUT ERZİNCAN MEHMET EMİN KAYSERİLİ MEMDUHA SATIR KAYSERİLİ MURAT AĞÇİÇEK MURAT PAZARCIK MUSTAFA BULAT MÜGE CAFEROĞLU NERİMAN OYMAN NİLGÜN ŞENER ONUR AYANGİL ORHAN CEBRAİLOĞLU ÖZLEM CAYMAZ BAŞKÖY RAZİYE KUZUCUOĞLU SABAHATTİN ŞEN SAİM USLU SEDAT KUMOVA SELMA KARAAHMET BALCI SVETOZAR CHİLİNGİROV ŞABAN OKAN ŞEBNEM ALTUNTAŞ TOLGA ŞENOL ÜMRAN ÖZBALCI ARİA ZEHRA BAŞEĞMEZ ZELİHA SEZGİN ZEYNEP SELİMOĞLU TORUN

 

Proje: Gülsün ERBİL

Organizatör: Ayfer DEMİRCİOĞLU

Tasarım: Sedat KUMOVA

Röportaj: SANATTA CESARETİN SESİ: AYFER DEMİRCİOĞLU VE ‘SANSÜRLENENLER’

SANATTA CESARETİN SESİ:

AYFER DEMİRCİOĞLU VE ‘SANSÜRLENENLER’

Röportaj: Sedat Kumova | 24.09.2024

Sanat, toplumun aynasıdır; onun en derin duygu ve düşüncelerini yansıtır. Ancak, zaman zaman sanatın bu özgür sesi, sansürün gölgesi altında kalır. Türkiye’de sanatın sansürle imtihanına tanıklık eden sanatçılardan biri de Ayfer Demircioğlu. 2019 yılında, Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde açılan sergisi, eserlerindeki nü figürler nedeniyle sansüre uğrayarak kapatılmıştı. O dönemde sanata yapılan müdahaleyi sert bir şekilde eleştiren Demircioğlu, bu sansürle mücadele etmeyi seçti. Bugün, aynı sergi “Sansürlenenler” adıyla, yeniden aynı mekânda sanatseverlerle buluşuyor. Bu serginin yalnızca bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda sanatta özgürlüğün ve direnişin bir simgesi olduğunu söyleyebiliriz. Demircioğlu ile sanatına olan inancını, sansürle mücadelesini ve bu süreçte yaşadıklarını konuştuk.

 

2019 yılındaki sansür olayını düşündüğünüzde, bu süreç sizin sanatsal ifadenizi nasıl etkiledi? Bu olaydan sonra sanatınıza yaklaşımınızda bir değişiklik oldu mu?

2019 yılında yaşanan sansür, beni hem kişisel hem de sanatsal açıdan derinden etkiledi. Sanatın özgür bir ifade alanı olduğuna inandığım için, bu olay beni daha da güçlendirdi. O dönemde yaşadıklarım, sanatsal duruşumu daha da netleştirdi ve sanatımdaki cesareti pekiştirdi. Sanatımda sınır tanımamaya ve her ne olursa olsun özgürlüğü savunmaya devam ettim. O günden sonra, sanatın toplumsal mesajlar verme gücüne daha fazla odaklandım.

“Sansürlenenler” sergisinin yeniden açılmasına karar vermek sizin için zor oldu mu? Özür ve izin süreci nasıl gelişti?

Serginin yeniden açılmasına karar vermek duygusal anlamda oldukça zorlayıcıydı. Yeniden kapatılma ya da olumsuz tepkilerle karşılaşma ihtimali kafamda birçok soru işareti yarattı. Ancak, eserlerimi tekrar sanatseverlerle buluşturma düşüncesi, sanata ve ifade özgürlüğüne olan inancımı pekiştirdi. 2019’da sergimin kapatılması büyük bir haksızlıktı ve zamanla bunun farkına varıldı. Sergiyi yeniden açmayı önermeleri, bana adeta bir itiraf Bu süreç, sansürün yanlışlığının kabul edilmesi açısından bir dönüm noktası oldu. Yeni belediye yönetimi, sanatsal özgürlüğe daha yakın bir vizyonla bu sergiyi destekledi.

Nü sanat, özellikle Türkiye’de sık sık tartışmalara neden oluyor. Sizce sanatta çıplaklık neden bu kadar tepki topluyor?

Sanatta çıplaklık, insan bedeninin doğal ve saf bir ifadesidir. Ancak muhafazakâr toplumlarda bu hâlâ bir tabu olarak görülüyor. Sanat, estetik bir deneyim olmanın ötesinde toplumsal sınırları sorgulayan bir alan olduğunda, tepkiler kaçınılmaz oluyor. Özgürlük ve laiklik söylemlerine rağmen, Türk ve İslam dünyası çıplaklık konusunda rahatsızlık Oysa, Paleolitik dönemden bu yana resim tarihi, bir anlamda sanatın tarihidir ve bu kavram toplumsal ve dinsel baskılara rağmen varlığını sürdürmüştür. İlkel sanatta bile çıplaklık, doğal ve özgürdü.

Sanatınızı sansürleme çabalarına karşı direndiğinizde nasıl tepkiler aldınız? Bu tepkiler size destek mi, yoksa daha fazla engel mi oluşturdu?

Sansüre karşı durduğumda çok çeşitli tepkiler aldım. Kimi bu duruşumu cesur ve ilham verici bulurken, kimileri beni eleştirdi. Özellikle sanat dünyasından ve sanatseverlerden aldığım büyük destek, bu süreçte beni ayakta tutan en önemli unsurdu. Eleştiriler de tabii ki oldu, ancak sanata ve özgürlüğe olan inancım bu zorlukları aşmamı sağladı. Bir gün sergim açılıyor, ertesi gün bir vatandaş gelip ‘Bu sergiyi burada açamazsınız’ diyerek sergiyi toplattırıyor. Bu elbette çok can sıkıcıydı. Ancak, yaşanan bu sansür girişimi benim meselem olmaktan çıktı, toplumsal bir dayanışmaya dönüştü. Kamuoyu geniş çapta bilgilendi ve bu dayanışma, karşı duruşun ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi.

Sansürle karşılaşan sanatçılara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Bu tür baskılara nasıl direnebilirler?

Sansür, sanatçıyı zorlayabilir ama aynı zamanda direncini ve özgünlüğünü de güçlendirir. Tavsiyem, sanatınıza olan inancınızı asla kaybetmeyin ve geri adım atmayın.  Sanata duyduğunuz tutku, baskılara karşı en güçlü silahınızdır. Tarih, sansüre karşı verilen mücadelelerle doludur; bu direnişi sürdürmek, özgürlük için atılan en önemli adımlardandır. Birçok sanatçı, sansürü eserlerinde ele alarak bu mücadeleye devam etmiştir. Sansür, her zaman iz bırakır; tıpkı adalet mücadelesinde olduğu gibi, sanatta da özgürlük mücadelesinin sürekli gündemde tutulması ve kararlılıkla savunulması gerekmektedir.

Bu sergide yer alan eserler 2019’daki sergiyle birebir aynı mı, yoksa yeni çalışmalar da sergiye dahil edildi mi? Sergide hangi temaları işliyorsunuz?

2019’daki sergide yer alan eserlerin çoğu burada da sergileniyor, ancak iki eser eksik. Bunun yanı sıra, üç yeni çalışmamı da ekledim. Sergilerimde bilgi objesinden uzaklaşıp estetik objeye odaklanmayı hedefliyorum. Dışavurumcu tarzdan biraz uzaklaştım ve daha çok figüratif çalışmalara yöneldim. Ayrıca şunu da belirtmeliyim, kendimi sanatçı değil ressam olarak tanımlıyorum.

 

 

 

 

 

 

Sansür kavramına sanatsal bir perspektiften baktığınızda, sansürlenmenin sanat üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkilerini nasıl tanımlarsınız?

Sansür, doğası gereği baskıcıdır; düşünmek ve yaratmak bazılarını korkutur. Elbette sanat, sansürden olumsuz etkilenir ve bu kesinlikle olmamalıdır. Sanat, Platon’un düşündüğü gibi toplumu eğitmek ya da telkin etmek amacı taşıyan bir araç olmamalıdır. Sanatçının temel amacı, hangi konuyu işlerse işlesin, güzelliği ve bununla ilgili düşünceleri özgürce ifade etmektir.

 

Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde serginizin bu kez sorunsuz bir şekilde açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce toplumsal ve kültürel anlamda bir değişim mi yaşanıyor?

Serginin sorunsuz bir şekilde açılması, sanat dünyasında ve toplumda bir farkındalık oluştuğunu gösteriyor. Toplumsal ve kültürel anlamda bir değişimin başladığını görmek beni umutlandırıyor. İnsanlar artık sanatı daha çok sorguluyor ve sanata yapılan müdahalelere tepki gösteriyor. Ancak, bu değişim henüz tam anlamıyla yerleşmiş değil. Yine de bu sürecin hızla devam etmesini umut

Serginin izleyici üzerinde nasıl bir etki bırakmasını umuyorsunuz?

2019 yılında yaşadığım sansür, beni daha da güç Bu sergi aracılığıyla, sanata yönelik müdahalelere karşı durmanın önemini izleyiciye aktarmayı hedefliyorum. Umarım sergi, insanlara cesaret verir ve özgür düşüncenin ne denli değerli olduğunu bir kez daha hatırlatır.

Sanatın özgürlüğünü savunmanın, bireysel bir sanatçı olmanın ötesinde, toplumsal bir görevi olduğunu düşünüyor musunuz?

Kesinlikle katılıyorum. Sanat, sadece bireysel bir ifade biçimi değil, aynı zamanda topluma ayna tutan ve özgürlüğü savunan güçlü bir araçtır. Sanatçılar, kendi duygularını ifade etmenin yanı sıra, toplumun ortak duygularını ve deneyimlerini de dile getirirler. Bu nedenle, sanatın özgürlüğünü savunmak yalnızca sanatçıların değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Sanat, estetik değerler alanında insanı ve onun varoluşunu anlamayı kolaylaştıran, olan ile olması gereken arasındaki ilişkiyi en etkili şekilde gösteren bir alan olarak tanımlanabilir. Türkiye’de olduğu gibi, her ülkede sansür, tarih boyunca sorunlu bir mesele olmuştur.

Sanat adına son olarak başka eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mıdır?

Kültür her zaman sanata prestij katar.

Ayfer Demircioğlu www.ayferdemircioglu.com.tr

Hazırlayan ve Sunan

Sedat Kumova

www.sedatkumova.com.tr

sdtkmv@gmail.com

@sedatkumova

4. Uluslararası Amazonlar ve Titanlar Sanat Buluşması

4. Uluslararası Amazonlar ve Titanlar Sanat Buluşması

3- 9 Temmuz 2023

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi / Küçük Salon

Dünya Sanat Günü kapsamında, Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Derneği’nin 4. Uluslararası Amazonlar ve Titanlar Sanat buluşması, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’yla 3-9 Temmuz 2023’te Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşiyor.

 

 

 

 

 

 

 

4.ULUSLARARASI AMAZONLAR VE TİTANLAR SANAT BULUŞMASI / 3-9 Temmuz 2023

KATILIMCILAR (Alfabetik sırayla )

  • AISHA KHAVACI RAZEM-Ürdün
  • ALAYBEY KAROĞLU
  • ALIREZA GHOOJARI-Iran
  • ALP MURAT ALPER
  • ALPAY HÜKÜMDAR
  • ANDREAS OBERNOSTERER-Avusturya
  • ARDA DİKER
  • ATA YAKUP KAPTAN
  • AVNI BEHLULI-Kosova
  • AYDIN ŞİMŞEK
  • AYFER UZ
  • AYLA GEDİK
  • AYSU GÜNAY
  • AYŞEN DENIZ
  • AZİME ÖNLÜ
  • AZİZE ÖNLÜ
  • BİRGÜL KİTAPÇI
  • CENK MISIRLIOĞLU
  • COSTIN BRATEANU-Romanya
  • ÇETİN EROKAY
  • DENİZ ŞANLI
  • DIREN MANSUROĞLU
  • DİLEK ÖZKAN
  • DULE TALUN
  • ELIZABETH TUGANOVA-Rusya
  • ERDAL ÇOBAN
  • EYLEM SÜRER ERHAN DOĞAN
  • FADEN SUZAN KUDSIOĞLU
  • FATIMA EL UBEYDI-Irak
  • FATMA ELVIN ÖZTÜRK
  • FATOŞ GÜRLE
  • FERIDUN IŞIMAN-KKTC
  • FIRDES ARKAN
  • GAMZE CANTÜRK
  • GÖNÜL OCAK
  • HABIBA KHARMONI-Fas
  • HAEL SROUR
  • HAKKI GÜMÜŞTAŞ
  • HANRI BENAZUS
  • HATİCE TÜRKERGIN
  • HUDA EL ZAIDI-Suudi Arabistan
  • HÜLYA KULOĞLU
  • HÜSEYİN ÇEBİ
  • IBRAHİM ÇİFTÇİOĞLU
  • IRVIN MASLICIC-Karadağ
  • KHALAD KHALAY-Filistin
  • LELA GELESHVİLİ-Gürcistan
  • MAHZUN DOGAN
  • MELODI ABEDY
  • MELODI ABEDY-Iran
  • MOUHAMMED DAMOUR-Suriye
  • MUALLA GÜRLE
  • MUSTAFA ALI KASAP
  • MUSTAFA ARAPI-Amavutluk
  • MUTLUCAN GÜVENDİR
  • NAMIK KUYUMCU
  • NATALIA SHAVRINA-Belarus
  • NEDA OLSOY
  • NEVAI METIN MEMMEDOGLU-Azerbaycan
  • NEVAL SAVAK KARTALBAS
  • NURSEL ONEN
  • ONUR BARAN IŞIKHAN
  • ONUR TATAR
  • ORHAN CEBRAİLOĞLU
  • ÖZCE TURAÇ ONUR
  • ÖZGÜR ŞANLI ÖZGÜR ZEYBEK
  • ÖZLEM TOK
  • PERVİN ÖZDEMİR
  • PETIA PAPAZOVA-Bulgaristan
  • PETYA PANEVA-Bulgaristan
  • RANA YARDIMCI
  • REYHAN ABACIOĞLU
  • SABINA URFAN
  • SALİH GÜNEY
  • SAVAŞ SİMİTLİ
  • SEBA UĞURTAN
  • SEDAT KUMOVA
  • SEHER SOYLEME ÇELİK
  • SELMINA MELİKOĞLU
  • SEMRA OZAR
  • SEVAL ARSLAN
  • ŞEFKAT İŞLEGEN
  • ŞEVKİ ÖZDEMİR
  • TÜLAY MORAL
  • TÜRKAN KUDSIOĞLU
  • ÜMİT YAŞAR IŞIKHAN
  • YILDIZ ARUN
  • YILDIZ İLHAN
  • YÜCELAY SAL
  • ZEKERİYA HOCALAR
  • ZEKEYA EL ZADE-Bahreyn

Dünya Sanat Günü kapsamında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı katkılan ile Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Derneği’nin 4. Uluslararası Amazonlar ve Titanlar Sanat Buluşmasına teşriflerinizi arz/rica ederiz.

TUNÇ SOYER

Yer: Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Küçük Salon